Taro kalktı ve aniden yüzüne vuran ışığı hissetti. Perdesini çekmeyi unuttuğu için güneş doğruca yatağın vuruyordu. Yatağı da ısınmıştı. Kalktı ve perdeyi çekti. Yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı. Artık hazırdı ! Katanasını yanına aldı ve dışarı çıktı. Sonra fark etti ki kahvaltı yapmamıştı. Koşarak eve daldı,aceleyle iki ekmeğin arasına bir şeyler fırlattı ve çıktı. Kapıyı kilitledi. ''Doğruca ormana !'' Diye bağırdı. O koşarken tozlar kalkıyordu. Kendine göre gayet hızlı koşuyordu, ama bu çok uzun sürmedi çünkü yorulmuştu. Akciğerlerinin küçük olduğu tahmin ediyordu çünkü koşunca hemen nefes nefese kalıyordu. Bu düşüncelerle yavaşça gide gide ormana varmıştı. Kendini ıslak çimlere attı ve biraz dinlendi. Artık hazırdı. Hemen gördüğü her şeyi kesmeye başladı. Elleri de kestiği şeylere iki kere dahil oldu. Ama yara bandı vardı yanında. Çantasını yüksek bir ağacın tepesine koymuştu çünkü artok çok rahat çıkıp inebiliyor, hatta tavanda bile duruyordu. Çıktı, yara bandını aldı, taktı ve devam etti. Ellerini birleştirdi ''Bunshin no Jutsu'' dedi ve iki tane kopya oluşturdu. Ve onlara saldırdı. Tabii onlara hasar veremeyeceğini biliyordu çünkü onlar Kage Bunshin değildi. Yine de tüm süratiyle saldırıyordu. Kopyaları da kaçabiliyordu sonuçta onun kopyalarıydı ve tüm taktiklerini biliyorlardı. Taro tam pes edecekken aklına bir şey geldi. İlk önce onlara kunai fırlattı,ıskalayacağını biliyordu. Kopyalarının yanından geçti kunai. Hemen ellerini birleştirdi ve ''Kawarimi no Jutsu'' diye bağırdı. Kunaisiyle yer değiştirdi ve kopyalarına bir kılıç hamlesi yaptı, başarmıştı ! Daha sonra havaya 3 tane elma attı ve onları toplamda 30 dilime böldü. Artık yeteceğini düşünerek evine doğru yola koyuldu...
