Akuwoshi Sira

''iki ayrı hamle yapamazsın!'' dedi Yuko şakayla karışık bir tavırla. Sira gülümsedi ve ''seni asla yenemiyorum zaten'' diyerek gülümsedi. Yuko Sira'nın babası Kuawito'nun en yakın arkadaşıydı. Sira'nın babasından sonra en çok sevdiği kişiydi. Yuko ona japon damasını öğretmiş bu da ikilinin çok eğlenceli vakit geçirmesine olanak tanımıştı.
Yine gülüp eğleniyorlardı. Sira'nın annesi atıştırmalık hazırlamıştı. Kuawito'nun dönmesini bekliyordu ikili. Tam oyunun ortasında ( Sira kurallı bir oyun namına birşey bırakmamış olsada ) Kuawito döndü. Babasının giriş kapısını duyan Sira neşeyle koştu.Her zaman onu gördüğünde onu koltukaltlarından kavrayıp havaya fırlatan Kuawito bugün sadece yanağını okşamayarak geçiştirdi Sira'yı. Sira biraz bozularak babasını takip etti. Kuawito Yuko'nun beklediği yere doğru ilerledi. Aralık sürgülü kapıyı yavaşça açarak ahşap döşemeye bastı. Gıcırdayan tahtalar ve çiseleyen yağmurdan başka bir ses duyulmuyordu. Yuko'nun gülümser ifadesi saniyede değişti. Ciddileşerek ayağa kalktı. '' Ağacın altına gel'' dedi Kuawito ortağına.Kuawito tepki vermeden kalktı ve söylenen yere doğru yürüdü.
Sira yanında annesiyle beraber endişeyle izliyordu iki Shinobi'yi. Harlı harlı konuşuyorlar belliki bir tartışmanın ortasındaydılar. İkisininde özellikle Kuawito'nun alışılmadık tutumu Sira'nın küçük yüreğini şimdiden gümbür gümbür attırıyordu. Sira hızla çıktı evlerinin dısındaki insan boyu surun dışına çıktı ve babası ve Yuko'nun konustugu yere doğru dıştan yürüdü.bulduğu orta boyutta bir taşın üstüne çıktı. İzleyecek kadar uzun değildi ama sesleri duyabiliyordu.
'' Buna inanamıyorum. Demek dönmüş ha ? Tamam onun tekrar kaçmasına izin veremeyiz'' diyordu Yuko.
''Evet riskleri yüksek olsada bu göreve üzüldüğümü söyleyemem çünkü onun zarar vereceği kişi bir dahaki sefere karım hatta Sira bile olabilir, Yuko. Bu yüzden onun sonunu getirecek ve adaleti sağlayacak kişiler olmamız gurur verici.''
''Yinede her ihtimali düşünmeliyiz sonuçta o ikimizdende güçlü'' dedi Yukohüzünlü bir tavırla.
Kuawito kendinden emin ve cesaret verircesine bir sesle '' Biz ikimizken normal bir shinobiden çok daha güçlüyüz unutttunmu karşımızda kimse duramaz'' dedi ancak kendini cesaretlendirmeye çalışıyordu bu yorum aynı zamanda.

Sira koşarak eve döndü. Bir saat kadar sonra Yuko ve babasının ayrılma saati gelmişti. Sira Yuko'ya sarıldıktan sonra sımsıkı sarıldı babasına.Ve kulağına '' Kendine dikkat et, benim için'' diye fısıldadı. Gözyaşlarına hakim olamıyordu.
Endişe ve merak içinde geçirdiği iki günün ardından Köy Jounin'lerinden biri Kuawito'nun çıktığı görevde öldürüldüğünü, ancak son anına kadar köy için savaştığını belirtti. Sira bu cümleleri duyduğunda dünya bir anda durmuştu. Annesi yerlere kapanmış ağlarken Jounin hüzünlü bir surat ifadesi ile beklerken Sira durmuş babasının ona 5 yasında hediye ettiği koca parlak meşe palamudunu sıkıyordu cebinde. Beyni akmak kalbi patlamak üzere gibiydi. Bütün hayalleri yıkılmış, amaçları yok olmuş, içindeki acı sanki tüm organlarını yok ediyordu. Sira 10 saniye kadar bu şekilde kaldıktan sonra bilincini yitirdi.
İlerleyen günlerde Sira bunu olgunlukla karşılamaya aynı kadere maruz kalmamak için hertürlü şeyi yapmaya hazır bir şekilde hayata tekrar tutundu. Bir Shinobi olacak babasını geçecek gidebildiği en uç noktaya ulaşmak için herşeyi herşeyi feda edecekti gerekirse.