Hiomashi'nin dağa çıkış süresi oldukça azdı. Jounin olması antrenmanları azaltacağı anlamına gelmiyordu, aksine çoğaltmalıydı. Belli bir güce sahipti ve bunu devamlı deneyip geliştirmezse kolayca köreleceğinin farkındaydı elbette.
Dağ'da idman için geldiği ve oldukça zor bulduğu ender düzlük arazilerden birindeydi. Burası Kenjutsu antrenmanı için idealdi. Evinden irice bir çuval içinde getirdiği tanesi 50 cm'den 27 birleştirilebilir tahta levhayı çıkardı ve hızla birleştirmeye koyuldu. Tahta levhalar 3'ü bir araya gelecek şekilde birleştiklerinde tamamlanıyorlardı. En sonunda 9 tane uzun sertleştirilmiş tahtadan kuklası oluyordu Kimoto'nun. Bunları yere sabitliyor, ardından idmana hazır hale geliyorlardı. Bu tahta levhaların birleşme noktaları güçlü kılıç darbeleriyle ayrılacak şekilde tasarlanmıştı. Dolayısıyla tekrar tekrar kullanılabiliyorlardı.
Bu idmanı kılıç kullanmayı çoğu kişiden iyi bilen Miton'dan öğrenmişti. Jounin olmasına ragmen Chuunin iken yaptığı saniyeye yetişemiyordu. Ancak çok yaklaştığı oluyordu, her tahtayı da 3 parçaya ayırmıştı toplam 9 saniyede.
Bugün de kendini formda hissediyordu tahtaları birleştirme işlemi bittikten sonra onları karışık ve birbirleri ile aralarında mesafeler bırakarak dizdi. Sırtında Aka'yı tutan bağları çözdü ve narince aldı eline katana'sını. Önce basit sağ, sol, üst sağ, üst sol, yerde yuvarlanıp yukarı hamle gibi hareketleri tamamladı. Ardından kılıcı sırtına takıp hedef arkasındaymış gibi olabildiğince hızlı çekip tam 180 derece arkasına tüm gücüyle indirdi. Aka sanki bu hareketlerle mutlu oluyordu.
Kimoto su elementini kullanarak geçici olarak kolunu kaslı ve oldukça güçlü hale getiren jutsu'sunu yapmak için hazırlandı ve haykırdı '' Gousuiwan no Jutsu''
Kolu anında büyüdü ve kaslarla kaplandı. Başlamaya hazırdı. Aka'yı kabzasından sıkıca kavradı ve harekete geçti. Çakrasını ayaklarında odaklıyıp hızını arttırıyor, saldıracağı anda bacaklarından eline odaklayıp çok güçlü vuruşlar elde ediyordu. Bu Çakra Kontrolünü geliştiriyor üstüne üstlük kılıç kkullanmasını da mükemmelleştiriyordu. İlk tahtalar saniyeden kısa sürelerde ayrıldı birleşim noktalarından Hiomashi hızla çevik vucudunu kullanarak takla attı ve diz üstü duruş pozisyonunda önün deki tahtayı iki vuruşta 3 parçaya böldü. Ardından sol ayağını koyabildiği en uzak noktaya koydu çakrasını ayağında topladı ve kendini oldukça hızlı oraya çekti ve kendi ekseninde dönerek parçaladı levhayı. Sanki hayali bir hamle yapılmış gibi hemen eğilip dönerek arkasında fakat biraz uzağında bulunan levhayı kılıcının uzunluğundan faydalanıp parçalayarak son iki levhaya yöneldi. zaman hızla ilerliyordu. hızlandı iki levha önündeydi biri sağda biri solda idi aralarında 2 metre kadar mesafe vardı. Zor bir hamleydi. Bütün hızını kullanarak koştu ve kendini havada yan yatırarak tekmelerini tahta eklem bölgelerine savurdu. Çakra ile odakladığı tekmeleri tahtaları kolayca parçalamıştı. Tekmeleri tahtadan ayrılırken kendini tahtadan bir daha zıplattı. O kadar zordu ki omurgasının son haddesine kadar esnediğini hissediyordu. Son tahtaya doğru uçarken Aka elinde vuccuduna paralel bir şekilde hazırdı. Sağ kolunu oldukça zorlayan bir hareketle tahtaya uzandı Aka'da uzanıyordu hedefe sanki...
11 saniye civarı...Hala durumundan memnun değildi. Levhaları birbirinden oldukça uzak dizmişti, belki bundandı..Yada kendini kandırıyordu.En azından bu antrenmanla yetinmeyecekti hala çok olmasa da enerjisi vardı. Öncelikle çakra kontrolü çalışacaktı. Derin nefes aldı bıraktı. Nefesi akciğerlerinden midesine indirmeye çalışmanın bu iş için faydalı olduğunu anlatmıştı babası. Nefesi mideye indirmek gerçekten zordu ama başarıldığında derin huzur ve rahatlama sağlıyordu ve bunlarda çakra kontrolü için en önemli şartlardan bazılarıydı. Nefesini alıp verişi ve düzene sokması vucudunu sakinleştirmişti. Alnından uzun uzun akan bir ter onu kaşındırıp rahatsız etse de vucudunu kıpratmadı ve çakra merkezine odaklandı. Çakrasını harlı bir ateş gibi hissediyordu. Ona uzandı ve önce ayakları sonra elleri ellerinin her bir parmağı ayrı ayrı olmak üzere gezdirdi. Özellikle ayaklarına odaklamayı daha fazla çalıştı. Yeterli gördüğünde gözlerini açtı. Tekrar eline odaklayıp bütün gücüyle önündeki acağa yumruğunu indirdi. Yarısına kadar parçalara ayrılmıştı ağaç..Kendinden emin bir şekilde gülümsedi.
Son antrenmanı olacak olan Jutsu antrenmanına yöneldi. Oldukça azalmıştı enerjisi ancak bunu yapabilirdi. Hazırlandı Su elementi çakrasına ulaştı hazır hale getirdi. Derin bir nefes alıp bağırdı '' Suiton:Bakusui Shouha'' Bütün çakrasını Dev su dalgaları şeklinde kusuyordu Dalga hızla fışkırırken ağzını kapatıp yeni el mühürlerini yaptı ---Domuz → Koç → Yılan → At → Ejderha --- Ardından tekrar bağırdı su yok olmadan çok az vakti vardı ''Raiton :Jibashi'' Elektrik suyla mükemmel bir şekilde karışıp yıkım makinesi haline geldi. Brisi daha olsa bu kombinasyonu çok daha etkili ve hızlı yapılacağını düşünüyordu. Ama tek başına da iyi sayılırdı. Aynı jutsuları ayrı ayrı bir iki kez daha denedi fakat aynı gücü sağlayamadı. Hafif yorulduğunu hisseden Hiomashi Aka'yı sırtına taktı tahtalarını çuvalına doldurdu ve elleri cebinde hafifçe babasının çaldığı ''Ejderhalar Göçünce'' adlı şarknıın melodisini ıslıkla seslendirerek evinin yolunu tuttu.
